EN

Vittorio De Sica

Vittorio De Sica (1901-1974)

Geçtiğimiz yüzyılın önde gelen yazarlarından Cesare Pavese, çağının en büyük hikâye anlatıcısının bir yazar değil bir sinemacı olduğunu ve o sinemacının da Vittorio De Sica olduğunu söyler. İtalyan Yeni Gerçekçilik akımının en önemli temsilcilerinden olan yönetmen aynı zamanda, Charles Vidor’un 1957 tarihli Ernest Hemingway uyarlaması Silahlara Veda (A Farewell to Arms) filmiyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterilecek kadar iyi bir oyuncudur. 

55 yıla uzanan sinema yaşamı boyunca 35 film yöneten, 150’yi aşkın filmde rol olan De Sica’nın zamanın büyük stüdyosu Cinecitta’da çekilen hafif komedilerden farklı bir ahlakî bilinçle çektiği Yeni Gerçekçi filmlerine uzanan sinema kariyeri, yaşadığı çağda Avrupa’ya damga vuran coşku ve hüzün, mutluluk ve acı, trajedi ve komedi, gösteriş ve sefalet gibi tüm zıtlıkların ve çelişkilerin bir temsilidir adeta.

Sinemaya 1918’de, sessiz bir filmde küçük bir rolle adım atan ve kariyerine 1920’lerde tiyatro oyunculuğu ile devam eden De Sica, 1933’te kendi topluluğunu kurar ve genellikle hafif komediler sahneye koyar. Komedi yeteneğine sahip bir jön olması nedeniyle eleştirmenler tarafından Cary Grant’e benzetilir. 

Senaryo yazarı Cesare Zavattini ile tanışması bir dönüm noktası olur ve birlikte, Kaldırım Çocukları (Sciuscià, 1946), Umberto D. (1952) ve Bisiklet Hırsızları (Ladri di biciclette, 1948) gibi İtalyan Yeni Gerçekçiliğinin başyapıtı sayılan eserlere imza atarlar.  

Kaldırım Çocukları (1946), Bisiklet Hırsızları (1948), Dün, Bugün, Yarın (Ieri oggi domani, 1963) ve Finzi-Contini’lerin Bahçesi (Il giardino dei Finzi Contini, 1970) filmleriyle Oscar kazanan yönetmen, yaşadığı çağa dair gerçekleri yüzeyin ötesine geçerek göstermeyi başaran bir sanatçı olarak sinema tarihinde özel bir yer edinmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrası yoksulluğu, çaresizliği, geçim derdini, hayatın hem sertliğini hem de kırılganlığını, gündelik hayatın en küçük ayrıntılarına dek görür ve duygu sömürüsüne yer vermeden göstermeyi başarır. 

Kendisi de oyuncu olan De Sica profesyonel olmayan oyuncularla, özellikle küçük çocuklarla harikalar yaratmış, onlardan müthiş performanslar elde etmiştir. En fazla çalıştığı oyunculardan olan Sophia Loren’le çektiği Napoli Altını (L'oro di Napoli, 1954), Kızım ve Ben (La ciociara, 1961), Dün, Bugün, Yarın (1963) ve İtalyan Usulü Evlilik (Matrimonio all'italiana, 1964) gibi filmleri ise İtalyan yıldız Loren’in kariyerinde de önemli bir yere sahiptir. De Sica son filmi Yolculuk’un (Il viaggio, 1974) başrollerinde Richard Burton’ın yanında yine Loren’e yer verir. 

Sinematek/Sinema Evi’nin 3 Büyük Yönetmen programı kapsamında gösterilen Vittorio De Sica filmleri, hem yönetmenin sinema yaşamının hem de Yeni Gerçekçilik akımının zirve noktalarını temsil ediyor.

Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi'nde otopark alanı mevcut değildir; dolayısıyla sitemizdeki haritada işaretlenmiş olan, civar otoparkları kullanabilirsiniz.


Toplu taşımayı tercih edecek ziyaretçiler, Kadıköy'den düzenli aralıklarla kalkan Bostancı dolmuşlarını kullanarak Hasırcıbaşı Caddesi'nin girişinde inebilirler. Sinematek/ Sinema Evi tabelalarını takip ederek 5 dakikalık yürüme mesafesindeki kurumumuza ulaşabilirsiniz. Yine aynı yöne ilerleyen İETT otobüsleriyle de Barış Manço durağında inip yönlendirme tabelalarını takip ederek kurumumuza ulaşmanız mümkündür.