EN

Gösterim Tarihleri: 11.05.2024 Cumartesi 14.00 / 09.06.2024 Pazar 14.00 / 22.06.2024 Cumartesi 14.00

Yönetmen: Tengiz Abuladze
Senaryo: Tengiz Abuladze, Nana Janelidze, Rezo Kveselava
Oyuncular: Avtandil Makharadze, Zeinab Botsvadze, la Ninidze, Ketevan Abuladze, David Giorgobiani, Kakhi Kavsadze

Sovyetler Birliği / 1984 / Gürcüce, Rusça, İtalyanca, Almanca / 151 dk. / Renkli / Türkçe Altyazılı
 

Küçük bir Gürcü kasabasında genç bir kadın, üzerine küçük kiliseler kondurduğu pastalar yapmaktadır. O sırada, belediye başkanı Varlam Aravidze’nin öldüğünü öğrenir. Varlam’ın cenaze töreni geleneklere uygun düzenlenir fakat ertesi günü Varlam’ın cesedi, oğlunun evinin bahçesinde belirerek herkesi dehşete düşürür. Tekrar gömülür, tekrar belirir, ta ki bu işin sorumlusu yakalanana dek. Sanık, çıkarıldığı mahkemede, suçlu olmadığında ısrar eder ve çocukluğundan bu yana tanıdığı Varlam’ın başkanlığı boyunca yaptıklarını anlatmaya koyulur. Ne var ki, anlattıklarına karşın Varlam’ın oğlu ve gelininin vicdanları rahattır. Yalnızca torunu Tornike, dedesine dair öğrendikleri karşısında rahatsızlık, hatta pişmanlık duyacaktır.

Politik ve toplumsal meselelerin açıkça tartışılmasını amaçlayan Sovyet politikası “glasnost” 1980’lerin sonunda Gorbaçov döneminde yürürlüğe girer. 1984’te tamamlandıktan sonra ancak bir kez gösterilen ve üç yıl boyunca kaldırıldığı rafta bekleyen film bu sayede 1987’de Sovyetler Birliği’nin tamamında yeniden gösterilmeye başlanır ve Batı’daki film festivallerine gönderilir. 1987 Cannes Film Festivali’nden bir adaylık, üç ödülle dönen filmi Sovyet mercileri yeniden yasaklar.

Yönetmenin Yakarış (1967) ve Dilek Ağacı (1976) filmleriyle birlikte, Gürcü edebiyatına dayanan ve insanın kötülük karşısında durabilme cesaretine odaklanan üçlemenin son filmi Pişmanlık, Stalin döneminde gerçekleşen tasfiyeleri açıkça eleştiren ilk Sovyet filmi olma niteliği taşıyor. “Bu filmi, bunların bir daha olmaması için yaptım” diyen yönetmen, totalitarizmi anlatırken gerçeklik, alegori ve fanteziyi harmanlıyor. Varlam; Hitler’in bıyığına, Mussolini’nin opera sevgisine ve Stalin’in gizli polisinin başı Lavrenti Beria’nın gözlüğüne sahip bir diktatör. Stalin’in adına veya görüntüsüne doğrudan yer verilmemekle birlikte, SSCB liderinin Gürcistanlı olduğu bilinen bir gerçek. Hikâyenin geçtiği kurmaca mekân ise Gürcistan’da geçtiğini saklamıyor. 

Pişmanlık, totalitarizmi eleştirmekle kalmıyor, diktatörden sonra gelen kuşağın sessiz onayını da hedef alıyor. Kötülük karşısında sessiz kalmanın kötülüğüne dikkat çeken yönetmene göre Varlam’ın görüntüsü çok genel bir kötülük maskesini andırırken oğlu çok daha ürkütücü bir karakterdir.

Yönetmen Tengiz Abuladze, filmde yer verdiği hikâyelerin, 1937’de tutuklanıp öldürülen, Gürcistan’ın tanınmış kültürel ve politik figürlerden alındığını not düşüyor. Pastacılıkla geçinen kadın, katedrali kurtarmak için giden delegasyonun başına gelenler, kayıplarını arayan kadınların polisten aldıkları cevaplar, arkadaşını ihbar eden bir mahkûmun delirmemek için uydurduğu mantık… hepsi yaşanmış, gerçek hikâyeler. Başka Sovyet aydınlarına göre ise film, Stalin’in çalışma kamplarından çıkan ve çoğu asla yayımlanmayan, bazıları el altından dolaşıma giren bir yeraltı edebiyatından da besleniyor.

Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi'nde otopark alanı mevcut değildir; dolayısıyla sitemizdeki haritada işaretlenmiş olan, civar otoparkları kullanabilirsiniz.


Toplu taşımayı tercih edecek ziyaretçiler, Kadıköy'den düzenli aralıklarla kalkan Bostancı dolmuşlarını kullanarak Hasırcıbaşı Caddesi'nin girişinde inebilirler. Sinematek/ Sinema Evi tabelalarını takip ederek 5 dakikalık yürüme mesafesindeki kurumumuza ulaşabilirsiniz. Yine aynı yöne ilerleyen İETT otobüsleriyle de Barış Manço durağında inip yönlendirme tabelalarını takip ederek kurumumuza ulaşmanız mümkündür.