Gösterim Tarihleri: 11.05.2024 Cumartesi 18.30 / 07.06.2024 Cuma 20.00 / 22.06.2024 Cumartesi 18.30
Yönetmen: Sergey Parajanov, David “Dodo” Abashidze
Senaryo: Gia Badridze, Mikhail Lermontov
Oyuncular: Yuri Mgoyan, Sofiko Chiaureli, Ramaz Chkhikvadze, Konstantin Stepankov
Sovyetler Birliği / 1988 / Azerice, Gürcüce, Rusça / 76 dk. / Renkli / Türkçe Altyazılı
Âşık Garip, Parajanov’un çocukluğunda dinlediği bir Türk masalıdır. Mihail Lermontov’un 1837 tarihli, aynı adlı hikâyesi dolayımıyla bilinmekle birlikte, halkbilimci İlhan Başgöz’e göre, hayat hikâyesi kuşaktan kuşağa çok az değişiklik göstererek aktarılmış gerçek bir halk ozanıdır. Annesi ve kız kardeşiyle yaşayan yoksul âşık, sevdiği kızla evlenmek ister fakat kızın babası kızını zengin bir adamla evlendirmek istediği için âşığı kovar. Kız, evlenmelerine yetecek parayı kazanıp gelene dek âşığı bin bir gece bekleyeceğine söz verir. Âşık, bu amaçla koyulduğu yolda pek çok güçlükle karşılaşır.
Sevdiğinden ayrı düşen epik gezgin karakteri, Unutulmuş Ataların Gölgeleri ve Narın Rengi’nden sonra en son, Âşık Garip’te karşımıza çıkar. Yönetmen bu filmde Azerbaycan kültürüne ağırlık verse de bir kez daha odağına aldığı arketip, evrenselliği nedeniyle dünyanın dört bir yanındaki seyircinin ruhunda yankı bulur: Romeo, Tristan, Ferhat ve Ivan… belki de ilhamını arayan sanatçının metaforudur. Dahası, zaman ve mekânla uyumsuz nesneler, seyirciye bunun tarihsel bir kurmaca olduğu kadar güncel bir gerçeklik olduğunu anımsatır. Parajanov da Âşık gibi otoriteye baş eğmez ve sonuçlarına göğüs germeyi yeğler. Ukraynalı sinemacı Leonid Alekseychuk’un ifadesiyle “Yetkililer, çok uluslu ülkelere ‘homojen Sovyet halkı’, ‘tarihsel olarak yeni bir ulus topluluğu’ gibi yapay kavramlar dayatırken, Parajanov bu ulusların çeşitliliğini ve benzersizliğini tutkuyla savunmuştur.”
Gürcü eleştirmen Giorgi Gvakharia, hem Sayat Nova hem Parajanov’un memleketi olan Tiflis için “kültürlerin birlikte var olduğu, eklektik bir deseni sanatsal bir imgeye dönüştüren bir halı” benzetmesi yapar. Öte yandan, kültürleri bir araya getiren yalnızca coğrafi yakınlık değil, Sovyetler yönetiminin hegemonik varlığıdır. Rusya dışı Sovyet cumhuriyetlerinde kültürel üretimin belirleyici ilkesi “biçimde ulusal, içerikte sosyalist” iken, daha sonra şüphesiz glasnostun da etkisiyle yükselen bölgecilik ve manevi sömürgesizleşme döneminde üretilen filmlerde, Rusya dışı cumhuriyetlerin ulusal kültürleri, Rusya öncesi uzak bir geçmiş olarak âdeta idealleştirilir.
Sovyet sinemasının sosyalist gerçekçi üslubunu reddeden Parajanov’un filmlerinde “otantik mitoloji ile propagandist masallar çarpışır”. Filmlerinde beslendiği etnografiyi, Hutsullarda yaptığı gibi eğip büken ve yeni icatlarla zenginleştiren Parajanov’un yöntemi için “etnografik gerçekmişgibilik yanılsaması” diyor antropolog Levon Abrahamian.
Âşık Garip; Suram Kalesi Destanı ve Narın Rengi ile birlikte Kafkas Üçlemesi adı da verilen üçlemenin üçüncü filmi, Parajanov’un 1990’daki ölümünden önce tamamladığı son film olur. İki yıl önce kaybettiği dostu Tarkovski’ye ithaf ettiği filmde alametifarikası olan tablo estetiğini sürdürürken geleneksel anlatı biçimine de hafif bir dönüş gözlemlenir. Parajanov’un görüntüleri Frank Curot’nın deyişiyle artık “gerçekçilikten özgürleşmiş… birbirine bağlı olmaktan ziyade yan yana durmaktadır.”
Yönetmenin besteci Cevanşir Guliyev ve Azeri şarkıcı Alim Kasımov’la çalıştığı filmin ses bandı, enstrümantal ve elektronik müzik, geleneksel âşık müziği ve Schubert’in Ave Maria’sını yan yana getirir. Konuşurken dudakları kıpırdamayan karakterlere Azerice dublaj yapılmış; ancak, Gürcistan Film Stüdyosu’yla ilgili olduğu sanılan bir nedenden, dublaj üzerine Gürcüce yüksek bir dış ses de eklenmiştir.
Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi'nde otopark alanı mevcut değildir; dolayısıyla sitemizdeki haritada işaretlenmiş olan, civar otoparkları kullanabilirsiniz.
Toplu taşımayı tercih edecek ziyaretçiler, Kadıköy'den düzenli aralıklarla kalkan Bostancı dolmuşlarını kullanarak Hasırcıbaşı Caddesi'nin girişinde inebilirler. Sinematek/ Sinema Evi tabelalarını takip ederek 5 dakikalık yürüme mesafesindeki kurumumuza ulaşabilirsiniz. Yine aynı yöne ilerleyen İETT otobüsleriyle de Barış Manço durağında inip yönlendirme tabelalarını takip ederek kurumumuza ulaşmanız mümkündür.