EN

Gösterim Tarihleri: 23.11.2023 Perşembe 20.00 / 16.12.2023 Cumartesi 18.30 / 14.01.2024 Pazar 18.30

Yönetmen: Jean-Luc Godard
Senaryo: Julio Cortázar, Jean-Luc Godard
Oyuncular: Mireille Darc, Jean Yanne, Jean-Pierre Kalfon, Yves Afonso, Juliet Berto

Fransa, İtalya / 1967 / Fransızca / 105 dk. / Renkli / Türkçe Altyazılı
 

Roland ve Corinne Durand, her biri gizli sevgilileri olan ve birbirlerini öldürmeyi tasarlayan burjuva bir çifttir. Sıradan başlayan bir hafta sonu, bırakacağı mirası sağlama almak için Corinne’in babasının evine doğru arabayla yola çıkarlar. Araba kazaları ve yerde yatan ölülere aldırmadan, “trafiğe takılmadan” yollarına devam eden çift de çok geçmeden kaza geçirir fakat karşılaşacakları karakterlerle daha da tuhaflaşacak yolculuklarına devam ederler.

Film, Arjantinli yazar Julio Cortázar’ın Türkçeye Güney Otoyolu adıyla çevrilen, 1966 tarihli kısa öyküsü La autopista del Sur’a dayanıyor. Öykü, Paris’in dışında kırsal alanda tıkanan trafik içinde aylarca mahsur kalan ve isimleri yerine kullandıkları otomobil modelleriyle anılan bir grup insanı takip eder. Bu süreçte sıkı bir dayanışma sergileyen topluluk trafik açıldığı anda dağılır.

Roland ve Corinne’in yolculuğu daha ziyade kapitalizm korku tünelini andırır. Acılara kayıtsızlık dahil, tüketim toplumunu olanca dehşet vericiliğiyle resmeder Godard. Yüzeyin parıltısından çok uzak için için kaynayan bir gerçekliği sıra dışı bir yaklaşımla ele alırken burjuvaziye öfkesini kimi zaman Buñuel’e selam çakarak yöneltir. Godard, söz konusu burjuvazi ve değerlerini temsil ettiklerini düşündüğü için başrolleri anaakım televizyon yıldızları Mireille Darc ve Jean Yanne’a verir. Karakterlerini Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni ile sınarken üçüncü dünyada devrimci mücadele ve ezilenlerin şiddet kullanma hakkına da değinir.

Godard, çiftin trafiğe takılmamak için yola paralel ilerlediği ünlü planda rekor uzunlukta bir kaydırmalı çekime imza atar. 300 metre ray döşemek için ülkenin film ekipmanı kiralama firmalarındaki tüm rayları kiraladığı için o sırada kimsenin kaydırmalı çekim yapamadığı bile söylenir. Godard, arayazılarla bölse de plan bitmek bilmez çünkü seyircinin görmesinde, gördüğü üzerine düşünmesinde ısrar eder. Diğer bir deyişle kaydırmalı çekim tekniğini kullanımı son derece politiktir. “Siyaset bir kaydırmalı çekimdir” demesi bundandır.

Week End, Godard’ın filmografisinde bir kopuşu temsil eder: Ticari sinemaya vedası veya sonraki dönem sinemasının başlangıcı. Elbette her şeyi olduğu gibi bu kopuşu da filme açıkça ve kendi tarzında yansıtacaktır. Hukuki olarak zorunlu “sansür kurulundan geçmiştir” yazısının içinden çektiği harfleri kendi mesajını vermek için kullanır: “Fin de conte” hikâyenin sonu, “fin de cinéma” sinemanın sonu.

Roger Ebert’ın taze taze yazdığı film eleştirisinde kullandığı hepi topu üç sözcük Godard’ın ikonoklastlığını çok iyi ifade eder. “Neden? Neden olmasın?” Ebert, Week End’e dair yazısını şu yorumla bitirir: “Hayatın kendisi kadar kötü”.

Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi'nde otopark alanı mevcut değildir; dolayısıyla sitemizdeki haritada işaretlenmiş olan, civar otoparkları kullanabilirsiniz.


Toplu taşımayı tercih edecek ziyaretçiler, Kadıköy'den düzenli aralıklarla kalkan Bostancı dolmuşlarını kullanarak Hasırcıbaşı Caddesi'nin girişinde inebilirler. Sinematek/ Sinema Evi tabelalarını takip ederek 5 dakikalık yürüme mesafesindeki kurumumuza ulaşabilirsiniz. Yine aynı yöne ilerleyen İETT otobüsleriyle de Barış Manço durağında inip yönlendirme tabelalarını takip ederek kurumumuza ulaşmanız mümkündür.