EN

Gösterim Tarihleri: 10.11.2023 Cuma 20.00 / 13.12.2023 Çarşamba 20.00 / 13.01.2024 Cumartesi 18.30

Yönetmen: Jean-Luc Godard
Senaryo: Dolores Hitchens, Jean-Luc Godard
Oyuncular: Anna Karina, Claude Brasseur, Danièle Girard, Sami Frey

Fransa / 1964 / Fransızca, İngilizce / 95 dk. / Siyah Beyaz / Türkçe Altyazılı

 

Odile, İngilizce sınıfında tanıştığı Franz’a, akrabası Victoria ve Bay Stolz ile yaşadığı villada zulalanmış büyük miktarda paradan söz eder. Bunun üzerine Franz, arkadaşı Arthur’a durumu anlatır ve ikili parayı çalmaya karar verirler. Bu arada Franz, Arthur’u Odile’le tanıştırmış ve ikisi yakınlaşmıştır. Gelgelelim soygun planları, Arthur’un amcasının da haberdar olduğu bu yüklü meblağdan pay istemesiyle bozulur. Franz, Arthur ve iş birlikçileri Odile, planı erkene çeker fakat küçük operasyonları filmlerde izledikleri, romanlarda okudukları gibi olmayacaktır.

Jean-Luc Godard, özgün adı, gruptan ayrı bir şey yapmak anlamına gelen “faire bande à part” deyişinden gelen filmini “Alice Harikalar Diyarında ile Franz Kafka’nın karşılaşması” olarak tanımlıyor. Öte yandan, Godard hayranları tasvip etmese de “Godard’a pek de düşkün olmayan insanlara göre bir Godard filmi”, “Godard’ın olabileceği en anaakım” kabul edilen filmin, yönetmenin en kolay anlaşılır filmi olduğuna dair yaygın bir kanıdan söz etmek mümkün. Oysa yalnızca siyasal monologlarına ve felsefi tefekkürlerine açıktan yer vermeyen yönetmen her zamanki gibi seyircisinin Arthur Rimbaud, Edgar Allen Poe, Jack London, Cherbourg Şemsiyeleri, Charlie Chaplin ve benzeri göndermeleri yakalamasını bekler, anlatının sürekliliğiyle ilgilenmez ve Brechtyenliğinden ödün vermez. Başkahramanlardan hiçbiriyle özdeşleşmemize izin vermediği gibi anlatıcı olarak girdiği yerde belgesel mesafeyi daha da vurgular.

Dahası, Amerikanlaşmaya odaklı kültürel emperyalizm eleştirisi de her zamanki kadar güçlüdür (Karakterlerin tanıştıkları bağlam İngilizce dersidir). Ucuz Amerikan suç romanlarından biri olan Fool’s Gold’a dayanan hikâyenin kahramanları Franz ve Arthur “ucuz roman” ve filmlerin etkisi altındadır. Billy the Kid’cilik oynayan bu iki yetişkini bir araya getiren, buradan beslenen erkeklik kültürüdür. Dolayısıyla soygun planları ve Odile’e duydukları ilgi bir tür erginlenme ayini gibidir. Odile’in de onlardan pek farkı yoktur. Yine de “çete” olabilecek kadar birlik olmadıklarını danslarından da anlayabiliriz. Onları bir araya getiren tek şey popüler kültürdür. Godard, deyim yerindeyse génération maudite (lanetli kuşak) saydığı, amacını ve kimliğini kaybetmiş, bağ kurmakta güçlük çeken bu kuşağı ve gerçeklik algısını neredeyse belgesel bir üslupla ele alırken kendini bu gruptan yeni gelişmekte olan politik bilinci ve entelektüel düzeyiyle ayırmaktadır.

 

Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi'nde otopark alanı mevcut değildir; dolayısıyla sitemizdeki haritada işaretlenmiş olan, civar otoparkları kullanabilirsiniz.


Toplu taşımayı tercih edecek ziyaretçiler, Kadıköy'den düzenli aralıklarla kalkan Bostancı dolmuşlarını kullanarak Hasırcıbaşı Caddesi'nin girişinde inebilirler. Sinematek/ Sinema Evi tabelalarını takip ederek 5 dakikalık yürüme mesafesindeki kurumumuza ulaşabilirsiniz. Yine aynı yöne ilerleyen İETT otobüsleriyle de Barış Manço durağında inip yönlendirme tabelalarını takip ederek kurumumuza ulaşmanız mümkündür.